21 Haziran 2010 Pazartesi

EMIRGAN KORUSU- İKİNCİ PARK KEŞFİM!!!!

Dayısının bir kuralı var. Her 15 günde bir yeğenini görmeye geliyor... Dün Pazar günü de bu kuralı bozmadık. Dayısı ve yengesi kucuk kızımı bu sefer gezmeye goturduler.. Vallahi super ilgilendiler bende cevremin keyfini çıkardım... Önce Sabancı Muzesi içerisindeki muzedechanga restoranına gittik... Sabancı müzesi yani atlı köşk gerçekten super bir yer.. O ağaçlıklı yoldan ilerlemek ve müzeye gelmek gerçekten İstanbul'daki çoğu parktan daha yeşil, daha çicekli ve bebek arabasına daha UYGUN!!!



Changa restorana uzun zamandır gitmiyordum... Hoş bir değişiklik oldu... Asma yaprağına sarılı hellim ve keçipeynirli roka salatası yedim.. Helim bir harikaydı ama roka salatası sıradan... Ve tabii ki 3 kişi yine ufak bir servet ödeyip çıktık.. Ve içki yok sadece öğle yemeği hatta 1 tane etli yemek var...



Daha sonra da uzun zamandır merak ettiğim bir yere gittik.. Emirgan Korusu... İşte Londra'nın Hyde Parkına veya NewYork'un Central Parkına denk olabilecek bir park... Ağaçları, çicekleri, göletleriyle tam anlamıyla bir cennet... Ama bir noktadan sonra arka arkaya piknik yapan aileler görünce icime fenalık geldi... Bir de Aygaz tüplerinde sacta kavurma kokularını kokladıkca... Bir tarafda ağaçlık bir alanı piknik alanı olarak ayırmışlar sadece orası piknikcilere ayrılsa super ama neredeyse bütün park öyle... Ve Yıldız Parkı icin yazdığım park sakinleriyle ilgili saptamam burası için de geçerli... İstanbul sosyetesinin bebekleri minnacık Bebek parkına sıkışa dursun İstanbul ahalisi gerçek parkı keşfetmiş durumda!!!



Çicek düzenlemeleri de takdire değer... Mayıs ayında laleler varken şimdi rengarenk çicekler... Pembenin tüm tonları... Ve Yıldız parkında da olan yine başka bir öğe burada da var... Fıskiyeler.... Biz oturup birşeyler yemedik ama içeride birçok yer var.. Eminim Changa'dan sonra gerçekten ucuz gelirdi!!!

1 yorum:

  1. Kinacim, Istanbulun erguvanlarini kacirmamissindir umarim, belki sizin evden gorunuyordur; Anadolu yakasinin tepelerindeki erguvanlar. Iste onlar benim en sevdigim Istanbul zamanlaridir. Seni cok optum, kucuk bebegini de bu kadar sevmen, onu bu kadar icsellestirmen beni hic sasirtmadi; nefis bir anne olacaksin (zaten oldun bile!)
    Seda

    YanıtlaSil