23 Haziran 2010 Çarşamba

KIZLARLA NİGHT OUT! SEX AND THE CITY

Sevgili kızımın banyosunu yaptırdım, emzirdim, yanagına opucukler kondurdum, yatagına yatırıp babasına teslim ettim... Ve ben arkadaşlarımla dışarıya çıktım... Kocamla bir iki kere dışarı çıkmıştım ama 2,5 ay sonra ilk defa gece kız arkadaşlarımla dışarı çıktım. Ve gerçekten iyi geldi... Kanyon'da Sex and the City filmine gittik... Yenilenmiş gardrobumdan karnımı az gosteren bir ceket ve kotla sinemaya gittim. Şu ana kadar filmle ilgili herhangi bir olumlu yorum almadığım için az bir beklentiyle filme girdim.. Ve ilk bölümü hiçte fena değildi... Herkes Carrie'nin elbiselerini övüyor ama her zaman o elbiseler bir boy büyük geldi. Bu filmde ben Miranda'yı çok beğendim.. Her hali ve her şekliyle...



Filmde bazı espriler gerçekten komikti... Dadının kocasıyla ilişki yaşadığı ima edildiğinde Charlotte hislerini şöyle açıkladı ' I cannot lose the NANNY!' ( Bakıcıyı kaybedemem!) ... Ben de buna hak verdim!!!

Filmin ikinci bölümü ise bahsettikleri kadar vardı.. Lüzumsuz şekilde Arap ülkelerindeki yaşamı eleştiriyor... Bir sahnesinde Samantha çantasından düşen prezervatiflere tepki gösteren erkeklere küfürler ederek bağırıyor... Bazen düşünüyorum acaba aynı tepkiyi Amerika'nın muhafazakar şehirlerinde mesela Texas'ta yapabilir miydi????

Film için ölüp bitmedim ama dışarıda olmak hiç de kötü değildi!!! Geri geldiğimde kızımın mışıl mışıl uyuduğunu gördüm...Meleğim benim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder