17 Haziran 2011 Cuma

AJDA TAM BIR NUMARA!!!!

En sonunda başım göğe erdi! Bir Ajda konserini bende izleyebildim!!! Bu star, bu kıyafetler, şarkılar ve bu performans! Onunde eğilirim... Bravo!



Konserin ilk bölümünde yeni albümünden parçalar söyledi...Sinan Akçıl ile düet! Cumartesi parçası bence tutacak!





Daha sonra yeni albümünden parçalar arka arkaya gelmeye başladı... Once kendi solistinin parçası sonra da Onur Oztürk'ün parcası !!! Fena parcalar değiller! Sorun her parçanın iki kez tekrarlanması oldu... Birincisinde problem yoktu ancak Onur'un parcası da 2 kez tekrarlanınca millet bir ah cekti hatta konseri terkedenler oldu... Allahtan Ajda hemen gönülleri almayı bildi ve arkaya arkaya eski klasiklerini patlattı!



Ikinci bölüm süper bir suprizle başladı... Ozan Doğulu Dj kabiniyle sahneye geldi ve bizi parti havasına soktu... Arka arkaya super hitler! En büyük supriz ise Aman Petrol Canım Petrol parçasının mixi idi.. Cool bir mix ile en fiyasko parça bile iyi olabilirmiş!





Artık herkes parti havasına girmisti ve Ajda'da tam bir parti kızıydı.. Bazen göbek attı bazen disco dans! Arka arkaya hitler sıralandı... Ve konser bittiğinde herkes ayakta dans ediyordu! Tüm acık hava tamamen dolu bir şekilde!














Kim ne derse desin O bir süperstar!

11 Haziran 2011 Cumartesi

BEYOGLU'NDA GURME TURU!MACRO MUSTERISI OLMAK COK OZEL!

Macro ve Migros müşterilerimiz için düzenlediğimiz Beyoğlu turuna katıldım.ƒest travel ve Turgay Bey ile yine birbirinden güzel restoranları keşfettik..Ilk durağımız Point oteli altındaki Japon restoranı Udonya idi...Istanbul'daki en başarılı Japon restoranı olarak tanımlanan yerde şefimizin bizim için yaptığı maki sushiyi izledikt Japon mutfağında ekmek yok onun yerine pirinc var.. Bu yuzden sakeden sushiye kadar çoğu yemek prinç ile yapılıyor...Bizde sakemizle birlikte sushi, Japon böreği ve köftemizi yedik...
Ikinci durağımız ıse bizim için özel olarak açılan Zarifi restorandı. Burası aslında binbir cesit mezenin olduğu bir meyhane ama biz, topik yedik... Ben çok topik hayranı değildim ama bu gercekten güzeldi. Topik nohut, tahin ve kuru üzümle yapılıyor... Nohutlar haşlandıktan sonra kabuklarının çıkarılması gerekiyor... Bunun için Istinye Park Macro Mudur Yardımcısı Sevilay'in super bir yolu var... Nohutları haşlarken soda suyu katın ve kabuklar kolayca cıksın.. Denemeye dener!



Sonraki durağımız ise Kallavi sokağındaki Cerkez restoranı Fıccın'dı..Ikı kadının kurduğu ve gün gectikce büyüyen Ficcın sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar geniş bir menude hizmet veriyor... Biz Zarifide topik yedigimiz icin meshur mantılarını yemedik onun yerine tavuk corbasi sonrasında meshur Fıccın böreğini yedik.. Uzerine cevizli acıka sürerek!

Hayır daha patlamadık cunku daha 2 durağımız daha var... Pera Thai'ye doğru yürürken Turgay Bey Circle d'Orient'in onunden gecerken uzucu haberleri verdi... Once Emek sinemasi simdi de Inci Profiterol kapanacak... Kapitalizmin carkları donuyor... Emekli sandıgına ait bina muhtemelen restore edilecek... Restorasyon sonrasında Inci orada yeni kiralarla yer bulamayacaktır.. Bu yuzden siz siz olun gidin son kez ınci profiterolunu ve oraya ozgu Uludağ tatlısını yiyin!!!

Pera Thai Asmalimescit'in arkasında Sishane'ye dogru... Orada Tayland porselenlerinin esliginde
karides krakerlerini ve kalamarlarımızı yedik... Karideslerimizin uzerinde ise lezzetli bir tavuk karisimi koyduk...Bu guzel yemegi yaseminli cay tamamlandi...

Saat 16.00 gibi en son duragimiz Pera Palas Otele geldik... Restorasyondan sonra buraya ilk gelisim! Cok hos olmus ama ben musteri hizmetlerine dikkat ettim... Herkes cok nazik ve zarifti... Caylarimizi ve nefis Napolyon pastalarimizi yerken Turgay Bey otelin tarihcesini bize aktardı.. En enteresan bolumu ise otele kıyafeti yuzunden alinmayan Bodossaki Anastassiadis'in tarafından otelin satın alinmasiydi... Intikamın boylesi!


Pastalarimizdan sonra otelin icine dogru yuruduk.. Otelin alameti farikasi antika asansorunun onunden gecerek Ataturk'un muze olarak korunan odasını gezdik... Ataturk gercekten cok trendy bir lidermis... Taktigi gozluklerden giydigi sapkasına kadar kiyafetleri cok hostu... Ama en ilginc obje, Hintlilerin Ataturk'un olumunden once hediye ettikleri seccade.. Seccadenin uzerinden bir saat islenmis ve orada saat 9.05'i gosteriyor ve 10 tanede mum vardı... Urkutucu degil mi?

Artık gezimizin sonuna geldik... Macrocenter musterileri icin Money Club'in duzenledigi bu gezi gercekten cok keyifliydi!

5 Haziran 2011 Pazar

GELSIN KÖFTELER GITSIN SUCUKLAR! ARGE ICIN PIKNIK ZAMANI!

Şirketimde çalışmamın en güzel yönlerinden biri zaman içinde oluşturduğumuz süper gruplar! İste bunun en ünlüsü Argenekon ile bugun harika bir gün geçirdik... Hepimiz işe başladığımızda evli bile değildik şimdi çoğumuz çocuğuyla piknik yapmaya geldi.. Çoluk çocuk neredeyse 30 kişi Sadik Baba'nin Yeri diye bir yerdeydik...


Ben hiç gitmemiştim ama meğerse Polonezköy ilerisi Cumhuriyet köyünün devamı böyle piknik yerleri ile dolu imiş.Hepsi tıklım tıklım dolu idi... Bazıları gayet iddialı çocuklar için lastik kaleli inanılmaz yerler kurmuşlar... Sadik Baba çok daha mütevazi bir yer... Daha sakin olur diye tercih edilen bu alan bile bu sene tıklım tıklım idi.... Tabii ki tipik olarak ne zaman kalabalık o kadar yavaş servis kuralı bir süre burada da işlediyse de ne zaman mangallar yakıldı, köfteler birer ikişer düşmeye başladı işte o zaman keyfimiz tam oldu!


'KOFTELERDEN ONCE!'
Mangalın başında bütün Arge erkekleri nöbet tuttular ve herkes en iyi parçayı karısına ve çocuğuna getirmeye çalıstı... Kızım ise babasıyla her parca kofte, şis ve pirzoladan yiyerek kendine ait farklı bir rekoru daha kırdı!!!!


En sonunda sıra tatlıya geldiğinde bizimkiler çok farklı bir tatlı hazırladılar... Nutella,bade,muz ve helva... Folyoya sarılıyor ve dogru mangala!!! MUHTESEM!!!

'TATLILAR DA YENILDI!'

Bugün aramızda olamayan arkadaşlarımız vardı ama yokluklarını hiç hissetmedik.. Kendileri yoksa bile 'cutout'ları vardı... Senin şerefine kadehlerimiz kalktı sevgili Eray!!!!